Aile Huzuru Kendi Elimizde…
Çok sevdiğim büyüğüm İsmail Hakkı Amca’mın gönderdiği bu güzel yazıyla yeni bir haftaya başlayalım.
Yazma Vakti hepinize sağlık, huzur, mutluluk ve kolaylıklar diler.
Ebû Müslim Havlâni bir toplulukta konuşulanları dinler. Hemen hepsi de hanımından şikâyette bulunmaktadırlar. Ancak Ebû Müslim hiç şikâyet etmez. Derler ki:
“-Velî gibi bir hanıma düştün de sesin çıkmıyor değil mi?”
Omuzlarını silkerek cevap verir:
“-Bizimki velî falan değil, kelimenin tam manasıyla delidir deli!…”
Konuşmasına devamla:
“-Ben” der,
“-Usûlünü biliyorum da öyle geçiniyorum, kavga gürültümüz o yüzden olmuyor!…”
Büsbütün meraka düşerler ve:
“-Deli gibi biriyle kavgasız gürültüsüz geçinmenin usûlü nedir ki?” diye sormaktan kendilerini alamazlar. Şöyle izah eder, Ebû Müslim, geçinmenin sırrını:
“-Allah Teâlâ Adem -aleyhisselâm-’i topraktan yarattığında bedenine önce akıl koydu. Sonra öfkeyi yarattı. Ona da Adem’in bedenine girmesini emretti.” Öfke:
“-Ben” dedi, “Adem’in bedenine giremem. Çünkü orada akıl var! Akılla ikimiz bir yerde asla duramayız!…”
Rabbimiz buyurdu:
“-Ey öfke! Sen Adem’in bedenine girmeye yönel. Akıl senin geldiğini görünce hemen çıkıp gider, kendi yerini sana bırakır. Böylece sen de Adem’i deli edersin.”
Ebû Müslim burada der ki:
“-İşte biz hanımla bu konuda anlaştık. Dedik ki, madem insana öfke gelince akıl gidiyor, insan delinin tekidir. Deliye karşı ise bir velî lâzımdır. Ben öfkelenirsem hemen farkına varacaksın, sabır gösterip ters cevap vermeyecek, velî rolünü oynayacaksın. Şayet sen öfkelenir de deli durumuna girersen, bu defa da ben velî rolüne girerek sabredeceğim.”
Kaynak: Kuveyt Türk Takvimi 5 Mart 2011
Not: Bir kez daha teşekkürler İsmail Hakkı Amcacığım…