Anneye Kırmızı Gül
Genç adam caddenin kenarında uygun bir yere parketti. Yakınlarda bir çiçekçi dükkânı olduğunu biliyordu. Annesine çiçek gönderecekti. Yaklaşık 300 km. uzakta bir şehirde yaşıyordu annesi.
Çiçekçiye yaklaştığında kaldırımda ellerini başına götürmüş sessizce oturan bir kız çocuğu gördü. Yaklaşınca ağladığını fark etti. “Neden ağlıyorsun?” diye sordu. Kız çocuğu gözlerini umutsuzca kaldırıp cevapladı: “Anneme bir gül almak istiyorum. Ama param çıkışmadı.”
Genç adam gülümsedi.”Benimle gel” dedi, “Sana bir gül alırız.” Küçük kızın gülünü aldı önce, sonra annesine bir buket ısmarladı. Çıkmak üzereyken, elindeki güle bakıp bakıp sevinen kız çocuğuna isterse eve bırakabileceğini söyledi. Çocuk kabul etti. “Lütfen” dedi, “Beni anneme götürün!” Yolu tarif etmeye başladı. Şehrin sakin bir semtine doğru gittiler. Yüksekçe bir duvarı süsleyen geniş kapının açık kanatları arasından yoluna devam etti adam. Buraya yakınlarda pek uğramamıştı. Boy boy selvileri ve rengârenk çiçekleri seyrederek küçük kızın annesini buldular.
Arabadan inip küçük kızın annesine doğru gidişini seyretti. Elindeki taze gül dalını usulca uzattı küçük kız. Henüz taze olduğu belli olan toprağa itirazsız uzandı gül. Mezar taşına kazılı ölüm tarihini okuduğunda genç annenin henüz birkaç ay önce buraya geldiğini fark etti adam.
Küçük kızın ağzından dökülen fısıltılı duaları duymaya çalıştı. Taze gül fidanıyla sevindirdiği mahzun kız çocuğunun annesi için bir Fatiha da o hediye etti. Kız çocuğunu annesi ile baş başa bırakarak arabasına bindi. Doğru çiçekçiye gitti. Annesi için yazdırdığı çiçek siparişini iptal etti.
On beş dakika kadar sonra, genç adam arabasının yönünü otoyola çevirdi. Annesine gidiyordu. Ön sağ koltuğun üzerinde kırmızı bil gül uzanıyordu. Annesine kendi elleriyle vereceği bir gül.
Kaynak: Kuveyt Türk Takvimi 8 Mayıs 2011
Gönderen: İsmail Hakkı HELVACI
hakkınızı helal edin kuveyt türk bankasının takvimlerini kim basıyor yani hangi firma bi bilginiz varsa bilgilendirebilir misiniz?