Çalışma Hayatı ve Dindarlık…
Kâinat büyük bir aile olarak bütün efradıyla harıl harıl çalışmakta, güneş, ay, yıldızlar, bulut, deniz, rüzgâr, ağaç hülasa börtü böcek har varlık çalışmakta ve hayatı için çırpınmaktadır.
Peki, insan ne yapıyor?
İnsan toprakta biteviye çabalayan karınca ile sonsuz mavilikte cılız kanatlarıyla çalışan arılardan ibret almalıdır. Peygamberler başta olmak üzere, bütün büyükler, kıymetli insanlar çalışmayı ihmal etmemişler, hayatta birer meslek sahibi olmuşlardır.
Hz. Âdem aleyhisselam çiftçi… Hz. İdris aleyhisselam terzi. Hz. Nuh aleyhisselam marangoz.. Hz. İbrahim aleyhisselam dokumacı.. Hz. Davud aleyhisselam demirci.. Hz. Şuayb aleyhisselam ayakkabıcı..
Hz. Yakup aleyhisselam kervancı.. Hz. Zekeriyya aleyhisselam ile Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz de tüccar idiler.
Ashabı Kiramdan her birisi bir işle meşgul oldular.
Büyük âlimlerden İmam-ı Azam ipek tüccarı idi.
Dinimiz çalışmayı nafile ibadetten sevaplı tutmuş; kenara uzlete çekilen dervişten, çalışanı üstün saymıştır. İslam dininde tembellik, zillet, dilencilik, başkasına yük olma yoktur.
Hz. Ömer efendimiz bir sohbetinde: Sizden herhangi biriniz köşeye çekilip, “Allah’ım bana rızık ver” diye tembel tembel beklemesin. Pekâlâ bilirsiniz ki; gökyüzü altın, gümüş yağdırmıyor, buyurmuşlardır.
Bir hadis-i kudside şöyle buyrulmuştur: ” Ey kulum!… Elini kımıldat, rızkını indireyim.”…
Saadetin temeli çalışmadır!
Ali BÜYÜKÇAPAR
ya insan bir tuhaf oluyor ne güzelmiş bu yazı. hz.ibrahim dokumacı demiş ya kendime ayrı bir yakın hissettim.sanki hemşerisini görmüş insan gibi.çalışana ve üretime katılana saygımız sonsuz,darısı vakti gelince başıma diyeyim