Mini Fırın
Bu sabah Fatih’i okula götürürken
“Yaaa ben bugün ne pişirsem?” diye sordum.
Bana “ Onu sen düşün.” dedi.
Herhalde “Düşün, ne istersen yap, ben yerim.” demekti bu.
Öyle ya, o yerse ben düşünürüm. Ben düşünürsem o yer.
Bu karşılıklı bir durum.
Ve ben düşündüm; fırına köfte patates attım.
Yanına da kereviz salatası yapıyorum; o da yesin.
Bu minik şey de benim fırınım ablaları, ağbileri.
Evlenirken tanıştık onunla.
O zamanlar böyle minikti fırınlar. 🙂
Sapasağlam taaa Almanya’ya kadar geldi.
Tam on dört senedir bizimle. Eskilerden ne kaldı..?!
Çok memnunum ondan.
Eğer bu nazar testini de geçerse karada ölüm yok kendisine.