Tatlı-Tuzlu Kurabiye
Şu kurabiyeleri bilirsiniz.
Fırınlarda camekanın arkasında dizili dururlar.
Kiloyla satılırlar. Hemen bayatlamazlar.
Eskiden hiç ilgimi çekmezlerdi.
Canımın çekeceği en son şeylerdi onca başka şey varken.
Her yaşın demek ki farklı bir de damak tadı var.
Artık çayın yanına en sevdiklerimden biri oldular.
Bir de bunların içine sirke de konuluyormuş.
İlk denememde, ben o sirkeyi fazla kaçırıp
bir skandala imza atmıştım.
Şimdi tutturuyorum.
Bugün yine oyun hamuruyla oynar gibi
farklı modellerde iki tepsi bu kurabiyelerden yaptım.
Bu kurabiyelerin bir özelliği daha var, şöyle ki:
Önce burun kıvırırsınız ama sonra
o tatlı-tuzlu karışımı tatları tuhaf bir bağımlılık yapar.
Hele aç karnına soğuk bir gazoz ya da meyve suyu eşliğinde.
Neyse, onları yeterince övdüğümü düşünüyorum.
Atladığım bir şey kalmamıştır umarım.