Yün İçlik
Çocuklar, askerler ve yaşlılar..
İçlik deyince aklıma gelen onlar.
Çocukken birçoğumuzun zorla içlik giydirilmişliği vardır diye düşünüyorum.
Biraz hareket edince beni ateş basar, çok huylanır ve kaşınırdım.
Büyüdükçe bazı şeyler değişebiliyor.
Özellikle o alt parçaya çok sempatik bakıyorum artık. 🙂
Yün içliğim olmasa bile pantolonumun altında taytım hep mevcut bu aralar.
Bacaklarım üşümediğinde ben çok mutlu, ben çok enerjik.
Herkese uygun içlik, pijama, iç çamaşır ve çorap temini
babaannem ya da anneme aitti bizde.
Bunlar için en uygun adres Söğütlüçeşme, Kadıköy´dü.
Alternatifler, Salı, Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri kurulan semt pazarlarıydı.
Pazar ziyaretleri soğukta, ayazda bana daha keyifli gelirdi.
Eve dönüşte çay demlenir, kahvaltı edilirdi. Mutlaka simit alınırdı.
Ve eskiden kışlar soğuk ve kar yağışlı olurdu, öyle değil mi?