Şaşkınsan dur!
İnsan şaşkınsa yapması gereken şey durmaktır.
Şaşkınlık insanı geliştiren bir duygudur.
İnsan şaşkınlaşınca hayattaki yürüyüşünü yavaşlatır, sonra durur ve sanki büyük bir şey keşfetmiş gibi kendine sorar: Neden buradayım? Ne işim var burada?
Kendisi ve çevresi o an insana yabancılaşır. Bir sis perdesinin ardından bakıyormuşçasına görür hayatı…
… Kimsenin hayatı bir ömür boyu güllük gülistanlık gitmez.
Her çocuk büyür ve yaşlanır. Tok olan acıkır. Her zincir kopar. Her gündüz kararır. Her yolun bir sonu vardır…
… Bir bakıyordunuz, daha birkaç dakika önce konuşup şakalaştığınız en sevdiğiniz varlık artık yanınızda değil.
Hayat laylomdan ibaret değildi. Her insan o veya bu şekilde sınanacaktı… Hayatın zor olduğunu bir gün tadacak, sınavlardan geçecek, hayatın cennet olmadığını, ancak cennete giden bir yol olduğunu anlayacaktı…
İnsanın yaşamını tıkayan, çoğunlukla büyük sorunlar değil, küçük takozlardır.
Hayatta en mutsuz insanlar, mutlu olmak için çılgınca uğraşanlar!
Kaynak: Mustafa ULUSOY, Aynalar Koridorunda Aşk / İnsanın Temel Acıları Üçlemesi 1,