Sınırları Belirleyen En Temel Kelime: “Hayır”
Hayır, çocukların öğrendiği ilk sözlü sınırdır.
Onlara istemedikleri şeyden ayrı kalmayı öğretir. Seçim yapabilme gücü verir ve korur.
Bir çocuğun hayır deme gücünü engellemek, o çocuğa ömür boyu taşımak zorunda kalacağı engeller vermek anlamına gelir.
Engelli yetişkinler, sınırlar konusunda ilk yaralarını almakta ve kötü şeylere “evet” demektedirler.
Bu sınır çelişkisi “Yumuşak Başlılık” diye adlandırılmaktadır. Yumuşak başlıların belli belirsiz sınırları vardır. Bu nedenle başkalarının istek ve ihtiyaçları içinde “kaybolup” giderler.
Yumuşak başlılar sırf arkadaşlarıyla “iyi geçinmek için” onlara aynı restoranları ve sinema filmlerini beğenirmiş gibi davranırlar. Bukalemun gibi, bir süre sonra onları bulundukları ortamdan ayırt etmek olanaksızlaşır.
Kötü olan şeylere hayır diyememek yaşamlarımızın her alanına yayılır, yaşamlarımızdaki kötülükleri reddetmemize engel omakla kalmaz, kötülükleri tanımamızı da engeller.
Yumuşak başlı pek çok kişi tehlikeli veya suistimalci bir ilişki içinde olduklarını çok geç farkederler.
Ruhsal ve duygusal “radar”ları bozulmuş, kalplerini koruyacak yeteneklerini kaybetmişlerdir.
Kaynak: Sınırlar, Dr. Henry Cloud, Dr. John Townsend