Şu Ölümlü Dünyada Ebediyen Yaşayacak Bir Sözümüz Olsun!
“Şu ölümlü dünyada senin de benim de ebediyen yaşayacak bir sözümüz olsun. Benimkini buldum sayılır. Hayatın anlamı, o kumun içindeki kedinin kakasında gizli. Eğlencesi, işkencesi, korkusu, tasası, tiksinmesi, gülmesi, harıl harıl çözüm üretmesi… Hayatta ne varsa hepisi… “
Pınar Kurt Akgül
Sevgili Pınar Kurt Akgül,
Bu güzel sözlerine istinaden, o günü ve kum hikâyesini en başından anlatmak istiyorum Yazma Vakti’nde.
Herkes bilsin, seninle hangi şartlar altında az da olsa nasıl görüşebildiğimizi, kahvemizi bile karşılıklı oturup içemediğimizi, sırayla uyanan çocuklarımızın yanına gidip gelişlerimizi…
O gün de az da olsa görüşebildik seninle. Her zamanki geniş kadromuzla çoluk çocuk parkı şenlendirdik. Tam iki dakika, kesintisiz bir kaç cümlenin belini kıracaktık ki Fatih, gerek kokusu gerek dokusu ile ona çok ilginç gelecek bir malzeme bulmuş bile kendisine; kedi kakası!
Eş zamanlı olarak Can’ın da bezinden kokular gelince, kaldık yine nefes nefese…
Seninki hadi neyse de Fatih o kadar kısa sürede nasıl her tarafına bulaştırdıysa, şeytan bir ara soldan soldan fısıldamadı değil bana hani.
Ama yine de güldük, eğlendik, geçtik dalgamızı. İyi ki beraberdik o an.
Şimdi o anki hislerime ve şu an gözümün önündeki tabloya, yukarıdaki sözlerin o kadar güzel denk geldi ki; teşekkür ederim sana, çok hem de!