Kırmızı Kalem ve Silgi Artıkları
Ödev yaparken silgi artıklarımızı yere attığımızda bize kızarlardı.
İsim vermek istemiyorum, o titiz hanımlar kendilerini bilirler. 🙂
Ne idi doğrusu; onları öyle elimizin tersiyle gelişi güzel yere savurmak yerine
bir kenarda biriktirip çöpe atmalıydık.
Hele o kırmızı kalemimizin ucunu açtığımızda, etrafa yayılan tozlar
çok başımızı ağrıtırdı. Başlıkların dili olsa da anlatsalar.
Zeynep’ciğimi böyle yere teşkilat kurmuş görünce aklıma geldi.
Niye öyle yere şey ettiyse…
Demek ki canı öyle istedi, yoksa valla ben bir şey demedim.