Gül Böreği
Geçen sene tipik bir bayram tabağını anlatmıştım,
Zeynepciğim de o tabağı çizmişti.
Arzu ederseniz, aşağıdaki linkten görebilirsiniz.
https://www.yazmavakti.com/2019/06/05/bayram-tabagi/
Bu bayram tabaklarımızla beraber evlerdeyiz.
Sağlıkla ve sevdiklerimizle olmak, belki de en büyük bayram.
Bakmayın benim öyle hahaha kikiki hallerime,
bir o kadar da duygusalım; yengeç burcuyum.
“Bayram gelmiş, neyime?!” diyenlerimiz ve bir gün bizim de
diyebilme ihtimalimiz hep aklımda.
“Gönlü kırık, zavallı ve garip birini görürsen, yarasına merhem koy,
yoldaşı ve yardımcısı ol.” demiş Ahmed Yesevi.
Ben de “Eksikler var, fazlalar var, acılar var, tatlılar var
ve birbirimize ihtiyacımız var!” demişim bir bayram mesajımda.
Şimdi gül böreği ne alaka, öyle değil mi?
Gül böreği hayata karşı duruşumuz.
İçini doldurup kıvırıp kıvırıp tepsimize yerleştirişimiz.
Tabağın içindekiler değişecek.
Yine de o tabak, bizim bayram tabağımız olacak.
Gelin yedirip içirmeye devam edelim.
Ben bu bayram da dolma yapıp, baklava yapmayacağım.
Yapan komşular olursa, göndersinler evdeyim! 🙂
Tepsi böreği yerine de Cansucuğumun verdiği fikirle
gül böreği yapacağım.
Bana ve Zeynep’e ıspanaklı, diğerlerine peynirli.
İnşallah, hayırlısıyla, Âmin.