Gözü Görmeyen Bir Kişi
Rivayete göre bir gün
Hz. Peygamber Kureyş’in ileri gelenlerinden bir gruba İslâm’ı anlatırken,
yanına gözleri görmeyen Abdullah İbn Ümmî Mektûm gelmiş ve
Hz. Peygamber’den Kur’an âyetlerinden bazılarını açıklamasını istemiş.
Hz. Peygamber o esnada çok meşgul olduğu için ve
konuşmasının etkisinin azalacağını düşündüğü için cevap vermemiş.
İlgi de göstermemiş, yüzünü ekşitip öteye dönmüş,
yanındakileri dinlemeye devam etmiş.
İşte bunun üzerine, peygamberi uyaran bu sûrenin ilk on ayeti inmiş.
Bu olaydan sonra Hz. Peygamber’in,
İbn Ümmi Mektum’u her gördüğünde, “Merhaba ey Rabbimin kendisi yüzünden
beni uyardığı kişi!” demesi bu durumdan ne kadar etkilendiğinin ve
hep hatırında tuttuğunun işareti olsa gerek.
Suratını astı, yüzünü çevirdi.
Çünkü ona gözü görmeyen biri gelmişti.
Ey Peygamber! Sen nereden bileceksin, belki o arınacaktı.
Yahut o öğüt alacak da öğüt kendisine fayda verecekti.
Sen ise kendini her şeye yeterli görenle ilgileniyorsun.
Onun arınmamasından sen sorumlu değilsin!
Ama gönlünde Allah korkusu taşıyarak koşup sana gelenle ilgilenmiyorsun!
Abese, 1-10