“Daha sonra” diye diye…
Gün boyunca meşguldüm; oynamamızı istediğin küçük oyunları seninle oynamaya zamanım olmadı. Sana pek zaman ayıramadım.
Elbiselerini yıkar, dikiş diker, yemek yapardım, ama resimli kitabını getirip yaşadığın zevki benimle paylaşmak istediğinde, “Daha sonra oğlum,” derdim.
Uyuduktan sonra üstünü örter, dualarını duyar, ışığı kapatır ve parmaklarımın ucuna basa basa kapıya yönelirdim. Keşke bir dakika daha kalsaydım. Çünkü yaşam kısa, yıllar hızla akıp gidiyor; küçük bir çocuk çok hızlı büyüyor.
Değerli sırlarını tuttuğunuz küçük çocuğumuz artık yanınızda değil. Resimli kitaplar ortadan kalktı, oynayacak oyun yok.
İyi geceler öpücükleri ve duyabileceğiniz dualar da yok. Bunların hepsi geride kaldı.
Bir zamanlar meşgul olan ellerim hala yerinde; günler boş ve uzun. Keşke geri dönüp benden istediğin o küçük şeyleri yapabilme fırsatım olsaydı.
ARTHUR M. SELLS