Arkadaş…
Arkadaş olmak için neyse ki yıllar öncesine dayanan bir “tanışmışlık” gerekmiyor.
Tanışmanın üzerinden yıllar geçebilir, çok şey yaşanabilir, paylaşılabilir. Ancak bütün bunlar tanımaya açılan kapıdan içeri girmedikçe bir şey ifade etmez ve pek çok görüşmenin aslında arkadaşlık olmadığı, sonradan, hüsranla anlaşılır.
Tanımak büyük bir şanstır. Bu şansı yakaladığınızda arkadaşlık değerlerinizi şöyle bir gözden geçirme ve farkına vardıklarınızın tadını çıkartma fırsatınız olur. Sadece iyi günlerinizde değil, hayatınızın en çetrefilli anlarında bile.
Benim de yaptığım bu; tadını çıkartıyorum ve bu satırları senin için yazıyorum “arkadaşım”.
Bir sonraki buluşmamızı da iple çekiyorum…