Zeynep Kamil
Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın kızı Zeynep Hanım ve eşi Sadrazam Kamil Bey…
Prenses Zeynep Hanımefendi yoksullara, çaresizlere karşı öyle merhametlidir ki, kimsesizler onun kapısını çalmaktan çekinmez…
Yetime kol kanat gerer; kimsesiz kız çocuklarını bizzat kendi eliyle evlendirir.
Yaptırdığı çeşmelerin açılış gününde limonata ve vişne şerbeti akıtması da onun insanlara yardım etme adetlerinden biridir.
Hayvanlara da şefkat kanatlarının açık olduğunu şu örnekten anlayabiliriz: Bir evin önünden geçerken burada çok sayıda kedi beslendiğini görür. Kendisini doyurmakta bile zorluk çeken bir kadıncağızın bu kedilere sahip çıktığını ve zar zor da olsa onları beslediğini öğrenince; “Kedici Emine” lakabıyla anılan bu şefkatli kadına bir miktar altın tahsis eder.
Zeynep ve Kamil çifti evliliklerinin meyvesi olacak ve nesillerinin devamını sağlayacak bir çocuk neşesiyle tanışamamışlardı; fakat isimlerini ebedileştirecek bir çocuk-doğum hastanesi kurarak sevap meleklerini coşturması ümidiyle hayra talip olmuşlardı.
İsimleri yüz küsur senedir yeni doğan bebeklere isim olagelmekte.
Gözünü âleme burada açan bebeklerin erkekse “Kamil”; kızsa “Zeynep” adı verilerek göbeğinin kesilmesi geleneği bu müşfik çifte vefadandır.
Prenses Zeynep Hanım’ın arkasında bıraktığı mal, mülki altın ve gümüşler bir zaman sonra yok olup giderken, yüz kırk dört yıl sonra bile rahmetle anılmasına sebep, ihsanda bulunduğu hayırlı işler olur.
Ölümlerinden sonra yaptırdıkları hastanenin bahçesinde kabirlerine defnedilmişlerdir.
Kaynak: Sümeyye Nihal TRABZON’un bir yazısından alıntıdır.